Bulutun liderleriyle yaptığımız söyleşinin ikinci bölümünde, GlassHouse CEO’su Alp Bağrıaçık’ın bulut sektörüyle ilgili değerlendirmelerini bulabilirsiniz.
1. Sizi tanıyabilir miyiz?
GlassHouse olarak bölgenin önde gelen işletmelerine özelleştirilmiş BT Altyapı servisleri sağlıyoruz. Geniş servis portföyümüzün üç odağı var: Yönetilen Bulut ve Güvenlik Servisleri, SAP Altyapı Hizmetleri ve İş Sürekliliği Hizmetleri. Kurumsal yapımız, geniş kadromuz ve güçlü mali yapımız ile 2004 senesinden beri Türkiye’nin en önemli kuruluşlarına hizmet sunuyoruz.
Bizim için bulut bir yer değil, bir operasyon modeli. Dolayısı ile GlassHouse Cloud’u müşterilerimize yönetilen servislerle sunuyoruz. Bulut servisimiz hem Türkiye’de kendi kurduğumuz yedekli bulut ortamını hem de Microsoft Azure üzerinde desteklediğimiz ortamları kapsıyor. Hizmet portföyümüzde öne çıkan Infrastructure-aaS, Container-aaS, Backup-aaS, Disaster Recovery-aaS, Monitoring-aaS ve SAP-aaS gibi hizmetlerimizin yanında, bu sene çıkarttığımız Security as a Service ürün portföyümüz ile müşterilerimize Türkiye’nin en güvenli bulutunu kullanma ayrıcalığını da sunuyoruz. GlassHouse Cloud ve Azure üzerinde SAP altyapıları projelendirip, resmi SAP ortağı olarak işletebiliyoruz. Bu sayede SAP kullanan şirketlerin dijitalleşme ve SAP S/4HANA dönüşümlerini hızlandırıyoruz.
2. Türk bir bulut sağlayıcı olmayı nasıl tanımlarsınız?
Türkiye’de dijital dönüşüm söz konusu olduğunda en önemli unsurun kurumsal kaynak planlama altyapıları ve özellikle de SAP kullanımı olduğunu görüyoruz. Türkiye’de faaliyet gösteren bir bulut servis sağlayıcısı için SAP altyapıları konusunda bilgi birikimine sahip olmak ve SAP geçiş süreçlerini başarıyla gerçekleştirebilmek hayati önem taşıyor. Türkiye’de SAP HANA geçişleri, ülkemizdeki BT altyapılarının buluta geçişini hem dünyada hem de ülkemizde hızlandıracaktır. Bu doğrultuda son yılları göz önüne aldığımızda artık siparişlerimizin %50’den elliden fazlasının buluttan gelmeye başladığını görüyoruz.
3. Türkiye’de bulut hizmeti sunmanın zorlukları ve kolaylıkları hakkında ne söylemek istersiniz?
Türkiye’de genel olarak bilişim teknolojileri alanında değerlendirirsek en büyük zorluğun yetkin teknik personel bulmaktaki kısıtlılık olduğunu söyleyebiliriz. Oldukça hızlı büyüyen sektörümüzde, sürekli olarak yetişmiş insan kaynağı ihtiyacı bulunuyor. Özellikle katma değerli hizmetler sunabilmek ve yeni teknolojileri entegre edebilmek için teknik bilgiye sahip insan kaynağının önemi oldukça büyük. Elimizdeki insan kaynağını ülke içindeki istihdama katkı sağlayacak şekilde iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Günümüzde, yeni istihdamlarında dijital yetkinlikleri önemseyen ve mevcut çalışanlarının yetkinliklerini geliştiren şirketler başarıya bir adım daha yaklaşacak.
Türkiye olarak bulut pazarına her ne kadar Avrupa ve ABD gibi bölgelere nazaran daha geç girmiş olsak da hızlı bir şekilde dünyayı yakaladığımızı söyleyebiliriz. Sunduğumuz hizmet portföyünün pandemi ile artışa geçen dijitalleşme çabalarıyla oldukça uyumlu olması bu yılki başarımıza önemli bir katkı sağladı. 2021’de Genel Bulut Pazarı dünyada dolar bazında yaklaşık %18 oranında, Türkiye’de ise Bulut Pazarı yaklaşık %29 oranında büyüdü. Doğrudan kutu/cihaz satın alma mantığında bakarsanız Türkiye’deki pazarın %15-20 oranında küçüldüğünü görüyoruz. Her sene de küçülmeye devam ediyor. Dolayısıyla artık müşteriler bulut ve katma değerli hizmetlere yoğunlaşıyor. Bu eğilim bizim hizmet alanlarımızda da etkisini olumlu yönde gösterdi. GlassHouse olarak 2021 yılında faturalama bazında dolar olarak %36 büyüdüğümüzü söyleyebilirim. An itibarıyla 10 petabayt’ı aşkın boyutta bir veriyi yönetiyoruz. Bu kapasitelerin önümüzdeki dönemde geometrik olarak büyüyeceğini ön görüyoruz.
4. Sunduğunuz hizmetlerde yerel ve global rakiplerden hangi noktalarda kendinizi ayırıyorsunuz?
GlassHouse’un tek bir çatı altında yönetilen bulut hizmetleri yetkinliği, SAP hizmetleri yetkinliği ve iş sürekliliği tecrübesini birleştirir. Bu sayede GlassHouse’la çalışan BT yöneticileri işletmelerinin tüm BT altyapı ihtiyacını tek bir ortakla çalışarak giderebilirler. Sahip olduğumuz tüm bu yetkinlikleri tek bir çatı altında birleştirmeyi başaran tek Türk şirketiyiz. Doğrusu yakın coğrafyamızda da tüm bu yetkinlikleri tek bir çatı altında birleştiren başka bir rakibimiz de yok. Hızlı büyümemizin arkasındaki sır da bu.
Odağımızda her zaman bilişim altyapılarını yoğun olarak kullanan, değerli veri üreten işletmeler bulunuyor. Finans, Telco, Holding, Kamu dikeyinde %100’e yakın nüfuz etmemizin yanında 300’ü aşkın referansa sahibiz. Bugüne kadar 200’ün üzerinde işletmeyi GlassHouse Cloud’a, 40’tan fazla müşteriyi de Azure’a taşıdık. 2018 senesinden itibaren, Türkiye’de kazandığımız derin tecrübe ile yakın coğrafyadaki ülkelere de bilgi birikimimizi aktarmaya başladık. Bu kapsamda 2019 yılında Güney Afrika’da, 2021 yılında ise Katar’da birer ofis açarak faaliyet alanımızı genişlettik.
5. Bulut hizmetlerinizi güçlü ve benzersiz kılmak için hangi teknolojilere nasıl yatırımlar yapıyorsunuz?
Bu yıl için en önemli stratejimiz “Great Place To Work”, yani “Harika Bir İş Yeri” unvanımızı üzerine daha fazlasını ekleyerek sürdürmek. Bu sayede endüstrinin en iyi takımını tek çatı altında bir araya getirip, doğru odakla müşterilerimizin işinizi sahiplenip, takımlarının bir üyesi olmaya devam edeceğiz.
Önümüzdeki dönemde GlassHouse Cloud’u yeni özelliklerle büyütürken bulut operasyonlarımızın tüm adımlarında uyguladığımız Zero-Trust felsefesiyle, bulut güvenliğinde yeni yatırımlar da planlıyoruz. Aynı zamanda açık kaynaklı yazılım ve konteyner teknolojileri alanındaki yatırımlarımızı da sürdüreceğiz. Türkiye’de en fazla bu konuya yatırım yapan şirketlerden biri olduğumuza inanıyoruz.
SAP müşterileri için ise hibrit bulutun sağlayabileceği farklı kullanım alanları üzerinde çalışmalar yürütüyoruz. Müşterilerin SAP HANA yolculuğunda bu tür hizmetler sunmak da önceliklerimiz arasında.
0 Comments