Yapılan araştırmalara göre, önümüzdeki 5 yılda dünya ve Türkiye’de öne çıkması beklenen 20 bulut trendi aşağıdaki şekildedir:
**İstatistiklere ait kaynaklarının hepsi makalenin sonunda paylaşılmıştır.
1. Hibrit Bulut
Hibrit bulut, genel bulut ve özel bulutun birleşimidir. Bir şirketin şirket içi dağıtımla birlikte birden fazla genel bulut kullandığı çoklu bulut ortamlarının bir parçasıdır. Bu bulut modeli daha fazla esneklik sunar. Şirketlerin daha az hassas olan verilerini genel bulutlar aracılığıyla kullanılabilir hale getirirken, temel hassas verilerini özel ağlara taşımasına olanak tanır. Bu erişilebilir bulut ortamı, şirket genelinde verimliliği ve üretkenliği optimize etmek için çok önemlidir.
Bulut teknolojilerindeki gelişimine ayak uydurmak için işletmelerin %87’si zaten hibrit bulut stratejilerini benimsemiştir. Tahmini %17’lik bir büyüme oranı ile hibrit bulut endüstrisinin 2018’de 44,6 milyar dolarlık bir değerden 2023’e kadar neredeyse 100 milyar dolarlık bir değere yükseleceği öngörülmektedir.
2021 ve sonrasında, hibrit bulut çözümleri sunan daha fazla bulut sağlayıcısı olacaktır.
2. Genel Bulut (Public Cloud)
Genel bulut hizmetlerinin artan kullanımı, bulutun benimsenmesini her zamankinden daha fazla güçlendirdi. Pandemiden önce zaten sağlıklı bir şekilde ilerlemekte olan genel bulut pazarının 2021’de hızla büyümesi ve daha fazla kurumsal benimseme, bulut sağlayıcı geliri ve iş değeri sağlaması beklenmektedir.
2021’de genel bulut harcamalarının %18 artacağı ve küresel genel bulut altyapı pazarının 2021’de 289.1 milyar dolara ulaşacağı tahmin edilmektedir. Sektörün yıllık %24’lük büyüme oranı, genel buluta olan bağlılığın büyüdüğünü göstermektedir.
3. Özel Bulut (Private Cloud)
İşletmeler yönetemedikleri veya kendilerini geliştiremedikleri hizmetleri dışarıdan temin etmek için genel bulutu benimseseler de, gelecekte daha fazla işletme, süreçleri üzerinde daha fazla kontrol sağlamak için kendi özel bulutlarını tercih edecek. Daha fazla verimlilik ve daha yüksek güvenlik ihtiyacı, 2021 yılında özel bulut altyapısının yeniden tanımlanmasına neden olacak. Bu yüzden ileriye dönük olarak, genel ve özel bulutlar arasındaki güç dinamiğinin bir dereceye kadar eşitlenmesi muhtemel görünmektedir.
4. Çoklu Bulut (Multi-Cloud)
Çoklu bulut çözümleri, işletmelerin birkaç bulut hizmet satıcısından iki veya daha fazla bulut hizmeti kullanmasına olanak tanır. İşletmeler, her satıcının sağladığı en iyi bulut tekliflerinden yararlanırken satıcıya bağımlı olmaktan kurtulur.
Şu an tüm işletmelerin %92’si çoklu bulut stratejisini benimsemektedir. Gelecekte ise, daha fazla işletmenin belirli bir bulut sağlayıcısına çok az veya hiç bağımlı olmadan çoklu bulut stratejileri geliştireceği öngörülmektedir.
5. Dağıtılmış Bulut (Distributed Cloud)
Dağıtılmış bir bulut çözümü, performans ve uyumluluğu optimize etmek için genel bulut hizmetlerini farklı fiziksel konumlara tahsis eder ve belirli coğrafi gereksinimleri olan işletmeler için mükemmel bir çözüm sağlar.
Hizmetler, şirket içi konumlara ve birden çok üçüncü taraf veri merkezine dağıtılabilir. Dağıtılmış bulutun yönetimi ve bakımı, genel bulut sağlayıcısının sorumluluğundadır.
Altyapı fiziksel olarak istemciye daha yakın olduğundan, dağıtılmış bilgi işlem gecikme sorunlarının çözülmesine yardımcı olur ve toplam sunucu arızası riski azaltılır.
Gelecekte, dağıtılmış bulut çözümlerinin daha güvenilir ağlar, düzenlemelere daha kolay uyum ve artan sayıda konum ile, özel ortamlarda hibrit bulut çözümlerine daha çok benzeyecek şekilde gelişmesi beklenmektedir.
6. Açık Kaynaklı Bulut
Açık kaynaklı uygulamalar; inceleme, düzenleme ve iyileştirme için herkesin erişebileceği kaynak kodu kullanır. Bu tür kodlarla oluşturulan “Hizmet Olarak” bulut çözümleri; özel, genel ve hibrit bulut ortamlarına dağıtılabilir.
Önümüzdeki günlerde telif hakkı içermeyen kaynak kodları; veri aktarılabilirliği ve açık veri platformları, hizmetlerin ve analitiklerin birlikte çalışabilir olmasına izin vereceğinden, satıcı kilitlenmesi için önemli bir caydırıcı olacak ve yazılım yığın, kitaplık ve bileşenlerinin yeniden kullanılması, birlikte çalışabilirlik için uygulamalar arasında daha ortak bir zemin oluşturacaktır.
7. Edge Bilişim
Edge bilişimin popülerliğinin nedenlerinden biri de, dağıtılmış bir bilgi işlem modeli sunmasıdır. Bu, verileri ve bilgileri merkezi bir sunucunun aksine yerel olarak (veri kaynaklarına daha yakın) depolaması anlamına gelir. Verilere olan bu yakınlık, şirketlere maksimum operasyonel verimlilik, hızlı öngörüler, iyileştirilmiş performans ve yanıt süresi, daha iyi bant genişliği kullanılabilirliği gibi önemli avantajlar sağlar.
Ayrıca bulut bilişim yoğun hesaplamalar gerektirir ve gecikme sorunları yaşamaya eğilimlidir Bağlantının sınırlı olduğu veya olmadığı durumlarda, bulut bilişim uygulanamaz hale gelir. Bu yüzden edge bilişim, zamana duyarlı veriler ve bağlantının sınırlı olduğu alanlarda mükemmel bir alternatif haline gelir.
Tüm bu sebeplerden dolayı, 2021 ve sonrasında edge bilişimin bulut trendlerinde öne çıktığını göreceksiniz.
8. Sunucusuz Mimari
Sunucusuz mimari, şirketlerin fiziksel altyapıyı yönetmek zorunda kalmadan uygulama geliştirmelerine ve çalıştırmalarına olanak tanır, yani mimari mühendisliği süreçten çıkarır. Tüm ölçeklendirme, bakım ve yükseltme, makul bir ücret karşılığında bulut hizmet sağlayıcıları tarafından yapılır.
Sunucusuz altyapılar hızlı bir şekilde otomatik olarak ölçeklenmenin yanında, aynı zamanda kullanıma dayalı maliyet sağlar. Bu, altyapıları kullanan işletmelerin ihtiyaç duydukları bulut hizmetleri için harcama yapmasına olanak tanır.
2017 ile 2023 arasında, bu talebin sunucusuz sektörü %31.8 oranında büyütmesi beklenirken, 2021’de geleneksel “sunucu tabanlı” bulut bilişimden sunucusuz sisteme agresif bir geçiş olması öngörülmektedir.
9. Bulut Tabanlı Uygulama Geliştirme
Uygulama geliştiriciler, bulut tabanlı bir uygulamayı geleneksel süreçlerden çok daha hızlı dağıtabilir ve test edebilir. Bu yüzden bulut tabanlı uygulama geliştirmenin 2021’de de ivme kazanacağı ve geliştiricilerin rekabette öne geçmek için uygulama geliştirme stratejilerine bulut teknolojisini entegre edecekleri öngörülmektedir.
10. Hizmet Olarak Platform (PaaS)
PaaS, şirketlerin bulut tabanlı geliştirme platformları sağlamak için üçüncü taraf sağlayıcıları kullanmalarına olanak tanır. Hem özel hem de genel bulut platformları aracılığıyla sunulan PaaS, geliştirme platformu genelinde kararlılığı artırarak uygulama geliştirmeyi, veri depolamayı ve yazılımları test etmeyi kolaylaştırır.
PaaS pazarının 2021’de %26,6 büyüyeceği öngörülmektedir.
11. Hizmet Olarak Yazılım (SaaS)
Hizmet Olarak Yazılım (SaaS), abonelikler ve lisans ücretleri karşılığında üçüncü bir tarafça sağlanan tüm internet hizmet ve yazılımlarını içerir.
Yazılım satıcılarının üç aylık gelirlerine 20 milyar dolar katkıda bulanan en büyük bulut uygulama hizmetlerinden biri olan SaaS’ın, 2021 ve sonrasında bu rakamı her yıl %32 artırması beklenmektedir.
Ayrıca SaaS şirketleri arasındaki rekabetin düşük maliyetli çözümlerle sonuçlanması, genel bulut hizmetlerinin önümüzdeki yıllarda da sektöre hakim olmaya devam etmesini sağlayacaktır.
12. Function-as-a-Service (FaaS)
Geliştiriciler, monolitik mimarilerin aksine daha basit yöntemler sağladığı için kodlama için API, ağ geçitleri ve depolamaya odaklanan FaaS platformunu kullanır. FaaS, otomatik ölçeklendirme, geliştirilmiş ve daha hızlı kod teslimi, maliyet verimliliği, güvenlik ve kolay dağıtım gibi avantajlar sağlar. Bu yüzden 2021 yılına kadar en büyük kurumsal işletmelerin, düzenli görevleri yerine getirmek için FaaS’ı tercih etmesi beklenmektedir. DevOps’tan sunucusuz bilgi işleme geçişin ise, 2021’de FaaS pazar payını artıracağı öngörülmektedir.
13. Masaüstü Sanallaştırma/Desktop-as-a-Service
Masaüstü sanallaştırma (veya hizmet olarak masaüstü, DaaS), iş istasyonlarını bulut aracılığıyla bize sunar. Bu, bilgisayar ayarlarından işletim sistemlerine kadar her şeyin internet üzerinden teslim edildiği anlamına gelir. DaaS, işletmelerin donanım güncellemeleri ve yedekli teknoloji ihtiyacını ortadan kaldırabileceğinden maliyetleri düşürmeye de yardımcı olur. Ayrıca, saatlik bir abonelik modeli olduğu için işletmeler maliyetleri önceden tahmin edebilir ve talebe göre ihtiyaçlarını ayarlayabilir.
DaaS’da her şey otomatik olarak yedeklenir ve güvenli bir veri merkezinde saklanır. Her şey merkezi olduğundan, tüm verilerin tek bir cihazda saklanmasından çok daha güvenlidir ve hasar görürse hızlı bir şekilde kurtarılabilir.
Evden çalışma norm haline geldikçe, her yerden ve herhangi bir cihazda çalışmamıza izin verdiği için DaaS giderek daha önemli bir hale gelecektir. DaaS’ın, 2023 yılına kadar yıllık %58,8 oranında büyümesi beklenmektedir.
Bu büyümenin en çok hissedildiği yer Kuzey Amerika BT ve telekomünikasyon endüstrisidir. Kuey Amerika diğer bölgesel pazarlar arasında en büyüğüdür.
Ayrıca 2021 ve sonrasında, teknolojileri eskidiğinde yeni bilgisayar satın alma ihtiyacını ortadan kaldırdıkları için sanal bulut masaüstleri daha yaygın hale gelecektir.
14. Konteynerleştirme (Containerization)
Konteynerleştirme hızla gelişen bir teknoloji trendidir. Containerization, bir uygulamanın çalışması için gerekli tüm bağımlılıklarla (kod, ortam, sistem araçları, kitaplıklar ve ayarlar) paketlendiği standart bir yazılım parçasıdır.
Konteyner tabanlı geliştirme, on yıldan fazla bir süredir kullanılmaktadır. Daha hızlı teslimat, esneklik, taşınabilirlik, ölçeklenebilirlik ve daha kolay yaşam döngüsü yönetimi nedeniyle popülerdir.
2016 yılında özellikle BT ve telekom segmentinde trend olan konteyner tabanlı geliştirmenin, gelecekte de bu trendi devam ettirmesi ve 2022 yılına kadar küresel işletmelerin %75’inden fazlasının kapsayıcılı uygulamalar kullanacağı öngörülmektedir.
15. Bulut Güvenliği
Bulut hizmetleri, yavaşlama belirtisi göstermeyen milyarlarca dolarlık bir pazardır. Bu yüzden bulut çağında güvenlik bir önceliktir. Küresel bulut güvenliği pazarının 2021’de 34,8 milyar dolar olacağı ve 2026 yılına kadar bu rakamın büyüyerek 67,6 milyar dolara ulaşması beklenmektedir.
Bu yüzden trendler, yenilikler ve fırsatlar ile birlikte yüksek düzeyde güvenlik risklerinin oluşması, 2021’de de kaçınılmaz olacaktır.
16. Mobil Bulut Bilişim
Mobil bulut bilişim, mobil kullanıcılara, ağ operatörlerine ve bulut bilişim sağlayıcılarına zengin bilişim kaynakları getirmek için bulut bilişim ve mobil bilişimin birleşimini kullanır. Mobil bulut bilişim temel olarak zengin mobil uygulamaların kullanıcı deneyimi ile çok sayıda mobil cihazda yürütülmesini sağlar.
2020’de 30.71 milyar dolar olan mobil bulut bilişim gelirinin, 2021 ve sonrasında artması ve bu rakamın 2025’in sonunda 118,70 milyara ulaşması öngörülmektedir.
17. Yapay Zeka
Yapay zeka artık şirketlerin süreçlerini kolayca ölçeklendirmesine, uyarlamasına, etkin bir şekilde yönetmesine ve otomatikleştirmesine olanak tanır. Bu yüzden BT sektörü; iş operasyonlarını, işleyişi ve verimliliği geliştirmek için yapay zekayı bulut bilişime sorunsuz bir şekilde entegre etmeye devam etmektedir.
2025 yılına kadar, yapay zekanın küresel piyasa değerinin yıllık 89 milyar doları aşacağı öngörülürken; AI trendini benimsemeyen işletmeler, rekabette bir adım geride kalacaklardır.
2021 ve sonrasında AI, işletmeleri günlük operasyonel işlerden ve sistemlerin bakım maliyetlerinden kurtaracağından, işletmelere büyük fayda sağlayacaktır.
18. Artırılmış Gerçeklik (AR)
AR, en umut verici teknolojilerden biridir ve deneyimleri daha akıllı hale getiren önemli bir bulut bilişim trendidir. 5G, GPS III ve DApp’ler, AR’yi bir sonraki seviyeye taşıma gücüne sahiptir. Artırılmış gerçekliğin geleceği olarak AR Bulut’un; sağlık, seyahat, perakende, eğitim, emlak vb. dikeylerde kullanılacağı öngörülmektedir.
5G ve edge bilgi işlem gibi teknolojilerdeki gelişmeler, endüstrinin AR bulutundan yararlanmasına yardımcı olacaktır. Bu sayede önümüzdeki yıllarda deneyimlenecek AR Cloud ile sonsuz kullanım durumları mümkün olacaktır.
19. Blockchain
Dünyayı kasıp kavuran devrim niteliğinde bir teknoloji olan blockchain; daha fazla veri güvenliği, merkeziyetsizlik, geliştirilmiş özel anahtar güvenliği, mikro işlemler ve daha hızlı felaket kurtarma gibi avantajlar sağlar. Birbirine bağlı blokları ve merkezi olmayan mimarisi ile güvenliği ve ölçeklenebilirliği bütünleştirir. Bu teknoloji, bulutta depolanan verileri şifreleyerek bulut depolamada yardımcı olur. Blockchain tabanlı bulut depolama, siber suçlulara ve bilgisayar korsanlarına karşı üstün güvenlik sağlar.
Blockchain teknolojisine yatırım yapanların %57’si, işletmelerin rekabetçi kalabilmek için blok zincir teknolojisini benimsemesi gerektiği konusunda hemfikirdir.
20. Bulut İzleme
Bulut tabanlı bir BT altyapısında; operasyonel iş akışını gözden geçirmeye, gözlemlemeye ve yönetmeye yarayan bulut izleme, veri izlemeyi zahmetsiz hale getirir. Veri yapıları ve makine öğrenimi gibi trendler, bulut endüstrisinin temel bileşenlerinin geliştirilmesini sağlar.
2020 ile 2026 arasında bulut izleme endüstrisini yıllık % 22,7 oranında büyümesi öngörülmektedir.
Kaynaklar: Flexara, Gartner, Forrester, Accenture, Mordorintelligence, Hostingtribunal, Businesswire, Gartner, Accenture, Enterprisersproject, Disqo, Statista, Accenture, Mordorintelligence, alliedmarketresearch, Mordorintelligence, Alliedmarketresearch, Hexaresearch, Businesswire