Arçelik CIO'su Yekta Caymaz Röportajı

Röportaj: Buluta Her Şeyi Koyabiliriz Ama Sorumluluk Buluta Konulamaz; Sorumluluk Sahibi Her Zaman Siz Olmalısınız

Önümüzdeki 3-5 yılda, geçen 30-40 yılda yaşadığımız teknolojik evrimlerin çok daha fazlasını tecrübe edeceğimize inanan Arçelik CIO'su Yekta Caymaz "Önümüzdeki dönemlerde bulut teknoloji ve servislerini etkileyen en önemli konuların başında “Her yerde bulunabilmek” olacaktır. Özellikle 5G gibi yeni kablosuz ağ teknolojilerinin, bulut servislerinin her yerde bulunmasında çok büyük rolü olacağına eminim." diyor.


Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde tamamladığı lisans eğitiminin ardından; bankacılık, telekomünikasyon, ilaç, perakende, hızlı tüketim ve dayanıklı tüketim gibi farklı endüstrilerde, şirketlerin teknoloji birimlerinde uzun yıllar görev yapmış olan Caymaz, Arçelik’e katılmadan önce Yıldız Holding’te Global Chief Information Officer olarak çalıştı.

Şu an Türkiye’nin en sevilen ve en köklü şirketlerinden biri olan Arçelik’te CIO olarak görevine devam eden Yekta Caymaz ile COVID-19 ile hızlanan dijital çağın teknolojik ihtiyaçlarından Arçelik’in gelecek dönem stratejilerine kadar uzun soluklu bir sohbet gerçekleştirdik.

1- Bize profesyonel yolculuğunuzdan bahsedebilir misiniz? Kariyerinizde bugünkü noktaya gelmenizi sağlayan etkenler nelerdir?  

ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği mezunuyum. Profesyonel iş hayatımda; bankacılık, telekomünikasyon, ilaç, perakende, hızlı tüketim ve dayanıklı tüketim gibi farklı endüstrilerde çalıştım. Görev aldığım her kurumda, ana faaliyet alanımızı çok iyi öğrenmeye çalıştım. Faaliyet gösterdiğimiz pazarlardaki rekabeti, kendi iş yapış şeklimizi, tedarikçilerimiz ile iş yapış şekillerimizi, müşterilerimizin beklentilerini çok iyi anlamaya ve öğrenmeye hep gayret ettim. Teknoloji ve dijital ise, zaten benim ana yetkinlik alanım. Doğru teknolojiyi, ihtiyaç duyulan zamanda, fark yaratıcı biçimde, hesaplı, güvenli, sürdürülebilir ve ölçeklenebilir olarak sunmak; sürekli gelişime ve değer üreten inovasyona çanak tutmak çok önemli. Ama başarı için en önemli konu ise, bu yetkinlikleri icra edecek ekip arkadaşları oluşturmak, rüya takımı kurmak. 

Bireysel yetkinlik çok önemli ve şart, ancak yüksek performans odaklı bir ekip ve yetenek havuzu tesis etmezseniz işiniz zor.

2- Türkiye’nin en bilinen markalarından birinde, teknoloji yönetiminin başında olmak nasıl bir duygu?

Arçelik sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada bilinen, tercih edilen, müşterilerine aşk ile ürün ve servislerini sunan çok saygın bir şirket. Arçelik’in en iyi teknoloji ve kullanıcı dostu tasarımı ile ürettigi saygın ürünlerini, çevreye duyarlı ve sürdürülebilirlik bilinci ile yapıyor olması, ekstra mutluluk duyduğum bir konu. “Dünyaya saygılı ve Dünyada saygın” bir firmanın yöneticisi olmak da büyük bir gurur kaynağı.

3- Önümüzdeki 3 yılda hangi teknolojilerin işletmeler için vazgeçilmez olacağını düşünüyorsunuz? 

Günümüz dünyasında, dijitalleşme ve teknoloji kullanımı artık her yerde. Ve sanıyorum önümüzdeki 3-5 yılda, geçen 30-40 yılda yaşadığımız teknolojik evrimlerin çok daha fazlasını tecrübe edeceğiz.  Farklı alanlarda faaliyet gösteren işletmelerin teknoloji kullanımı ve ihtiyaçları farklı olacaktır, ama genel olarak belirtmek gerekirse, önümüzdeki 3-5 yılda; yapay zeka ve makine öğrenmesi,  ileri seviye süreç otomasyonları, bulut teknolojileri, sanal/artırılmış gerçeklik teknolojileri, kuantum bilgisayarlar, 5G iletişim yapısıyla nesnelerin interneti, siber güvenlik gibi konularda ciddi teknolojik değişimleri hep birlikte deneyimleyeceğiz. 

4-  Arçelik olarak geleceğin teknolojilerine uyum sağlamak için hangi yatırımları gerçekleştiriyorsunuz?

Arçelik olarak, yaptığımız her çalışmanın kalbinde müşterilerimiz bulunuyor. Bu sebepten, bugün de olduğu gibi, geleceğin teknolojilerini müşterilerimizin ihtiyaçlarına, ürün ve hizmetlerimize daha çok katma değer oluşturması için kullanmaya devam edeceğiz. Teknoloji ekseninde yaşanan gelişmelere bağlı olarak, otonom nakliye sistemleri (drone, robot, araçlara teslimat) gibi teknolojileri, internet altyapısının yaygınlaşmasını ve hızlanmasını sağlayacak teknolojileri (5G gibi), AR/VR uygulamaları ile kullanıcılar için daha gerçekçi uzaktan etkileşim yöntemlerini, robot ve cobot otomasyonları ile süreçlerimizin dijitalizasyonunu ve siber güvenlik teknolojilerini geleceğe hazır olacak bir şekilde kullanmaya devam ediyoruz. Bu bahsettiğim teknolojilerin birçoğunda zaten yapay zekanın da varlığına dikkat çekmek isterim. “Yapay Zeka ve Makine Öğrenmesi” yöntemleri ile,  maliyetlerin optimize edilmesi, artık çokça çevrimiçine dönen müşteri davranışlarının hiper kişiselleştirilmesi, doğru tahminleme modelleriyle belirsizliklerin daha kontrollü yönetimi gibi konularda gelişimimizi devam ettireceğiz.

5- Pandemi süreci maalesef halen devam ediyor. Bu süreç yönetim anlayışınızda 2021’de neleri değiştirdi, 2022 planlamalarınızda neleri nasıl değiştirecek?

COVID19 salgınının, dijital dönüşüm için çok ciddi bir katalizör olduğuna inanıyorum.  Teknolojik anlamda uzaktan çalışma ve ilgili teknolojiler, bulut bilişim, e-ticaret, dijital iş süreçleri, otomasyon gibi birçok konuda hızlı yatırımların ve dönüşümün önü açıldı.

2022 ve inşallah pandemi sonrası için bence önemli olan teknolojinin kendisi değil, değişen müşteri ihtiyaçları ve ürün ve hizmetlere olan etkileri.  Bu çerçeveden baktığımda uzun vadeli olarak, hayatlarımızda köklü bazı değişiklikler yaşanacağını düşünüyorum. Sebebi ise artık her yönetici, her şirket sahibi, her çalışan, bulunduğu lokasyondan bağımsız olarak katma değer üretebileceğinin farkına vardı. Lokasyon önemli bir olgu olmaktan çıktı. Eğitim, sağlık gibi görece zor konular bile uzaktan büyük ölçüde yürütülebiliyor. Bu da insanların hayata bakış açısını değiştiriyor. Toplamda yaşanacak ev ve iş tercihlerindeki değişimin, şehirleşmeden altyapıya kadar ciddi etkileri olacağını, temassız ve uzaktan her şey iş modellerinin genel geçer bir kavram olarak hayatımıza yerleşeceğini düşünüyorum. Arçelik olarak bu değişen dünyada, “temassız” yapılabilecek her türlü iş ve deneyimi dijitalleştirmeye öncelik vermeye devam edeceğiz. 

Üretimde etkileşimi azaltıcı akıllı sistemler, robotlar, AGV gibi teknolojilerle üretim süreçlerimizi dijitalleştiriyoruz. 5G’nin özellikle üretimde çığır açacak bir gelişme olması bizi heyecanlandırıyor. 5G ile ilgili ilk uygulamalarımızı planlamaya başladık. 

Müşterilerimizin mağazalarımıza gelmeden nerede olurlarsa olsunlar canlı olarak bir satış temsilcisine bağlanıp ürünlerimizi inceleyebileceği sistemi devreye aldık. Ayrıca evinizde ürünlerin nasıl görüneceğini deneyimleyebileceğiz artırılmış gerçeklik uygulamamızı da devreye aldık. E-ticaret’in can damarı olan tedarik zinciri ve satış sonrası servis süreçlerimizi daha detaylı izlenebilir hale getirmek için yetkinliklerimizi güçlendiriyoruz. Satış sonrası hizmetlerimizi, etkin dijital servisler ile daha verimli ve daha yetkin hale getirdik. Tüm bu teknolojileri, müşterilerimizin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayabilmek için geliştirmeye devam edeceğiz.

Son olarak, dijital yolculuğumuzda kurumsal süreçlerimizi ve kullanmakta olduğumuz uygulamalarımızı dijitalleştirirken, aynı zamanda çalışanlarımızın ve iş birliğinde olduğumuz tüm ekosistemimizin de dijitalleşmesine katkıda bulunmayı sürdüreceğiz.

6- Bulut bilişim büyük fırsatlar getiriyor. Arçelik bulut teknolojilerini nasıl kullanıyor ve hangi stratejileri izliyor?

Arçelik olarak, bilgi ve dosya depolamadan, veri analizine; yedekleme ve iş sürekliliğinden, yazılım geliştirme süreçlerine; bağlantılı (connected) ürünlerden, 3D yazıcılara; iş birliği/verimlilik araçlarından, pek çok iş uygulamalarına kadar birçok faaliyet alanımızda da  bulut hizmetleri ve teknolojilerini hibrit bir yapıda kullanıyoruz.

Stratejik olarak bulut servis ve teknolojilerini konumlandırıken, alternatif çözümlerle ölçeklenebilirlik, esneklik, süreklilik, regülasyonlara uyumluluk, güvenlik, maliyet açılarından değerlendirerek en uygun fayda/maliyet sağlayan çözümle ilerliyoruz. İş birimlerimizdeki iç müşterilerimizin adaptasyon hazırlıkları, inovasyona katkı sağlayacak diğer ekosistem katmanları, olası teknik ve/veya doğal felaketlerde iş sürekliliği senaryoları gibi konularda da gerekli planlamalarımızı yapıyoruz. Bulut hizmetlerini sağlayan tedarikçi ve iş ortaklarımızı ise esneklik ve çeviklik perspektifiyle, alternatifli olarak değerlendiriyor ve genel anlamda çoklu tedarikçi yönetişim tarzı uyguluyoruz.

7- Önümüzdeki 3 yıl içerisinde bulut bilişim teknolojilerinde hangi konuların öne çıkacağını öngörüyorsunuz?

Önümüzdeki dönemlerde bulut teknolojilerini ve servislerini etkileyen en önemli konuların başında “Her yerde bulunabilmek” olacaktır. Özellikle 5G gibi yeni kablosuz ağ teknolojilerinin, bulut servislerinin her yerde bulunmasında çok büyük rolü olacağına eminim. Ayrıca dünyada neredeyse tüm ülkelerde hızla artan regülasyonlar ve veri koruma politikaları sebebiyle bulut teknolojilerinin jeopolitik segmentasyonu da etkisini daha da artıracak ve bu vesile ile “bölgesel ve/veya ulusal bulut ekosistemleri” oluşacağını düşünüyorum. Diğer taraftan sürdürülebilirlik bilinci ve sorumlulukları artık teknoloji kullanımında da çok önemli bir yer aldı ve önümüzdeki yakın gelecekte “yeşil” teknoloji ve sürdürülebilirlikle ilgili yeni kriterler muhtemelen zorunlu kılınacak ve bunlar bulut hizmetleri sağlayıcılarının seçiminde önemli kriterler olacaklar. Bu vesile ile daha ciddi karbon nötr hedefleri gerçekleştiren bulut servis sağlayıcıları tercih edilecek. Son olarak, yapay zeka ve makine öğrenmesi destekli bulut servisleri ve hizmetleri giderek yaygınlaşıyor ve bu sayede geleneksel operasyonel konular otonom operasyonlar haline gelirken, bulut servisi kullanan son kullanıcılara ve firmalara daha çok katma değer üretebilecekleri konulara imkan kılıyor. 

8- Çalışmış olduğunuz yerli bulut sağlayıcıları var mıdır ve yerli bulut sağlayıcılarının sunduğu hizmetleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Arçelik olarak yerli bulut sağlayıcıları ile çalışıyoruz ve müşteri olarak aldığımız hizmet ve servislerden çok memnunuz. Türkiye’deki yerli bulut servis sağlayıcıları özellikle altyapı bulut servislerinde (IaaS), küresel bulut sağlayıcılarına göre çok daha maliyet avantajlı. Aynı zamanda servis seviyeleri yüksek ve kaliteli hizmetler sunabiliyorlar. Ancak konu platform (PaaS) ve/veya uygulama/yazılım (SaaS) bulut servislerine geldiğinde, maalesef yetersiz kalıyorlar, çünkü çok uluslu yazılım ve platformlar genelde çoklu coğrafyalarda hizmet veren küresel bulut sağlayıcılarını tercih edip, partnerlik yaptıkları için, platform (PaaS) ve yazılım (SaaS) konularında yerel bulut sağlayıcıları maalesef doğal olarak bu servisleri genelde sunamıyorlar.

9- Sizce buluta geçişte ve bulut yönetiminde işletmelerin dikkate alması gereken temel hususlar nelerdir?

Öncelikle bulut üzerine konumlandırmayı düşündüğünüz yapıya göre gerekli ön hazırlıkları yapmalısınız ve bulut mimari yapınızı belirlemelisiniz (Tekli/çoklu bulut platformu, hibrit yapı vs…). Bulut mimarinizi belirledikten sonra, buluta taşıyacağınız servis ve/veya uygulamaların bulut ekosisteminden tam anlamıyla faydalanabilmesi için gerekli yeniden düzenlemeleri (refactoring) uygulamanız gerekir, aksi takdirde bulut servislerinden tam performans ile faydalanamazsınız. Mesela kendi yazılım ve dahili geliştirdiğiniz uygulamalarınızı taşıyacaksanız; yazılım geliştirme ve devops süreçlerinizi bulut ortamına göre revize etmeniz gerekecektir. Sadece sunucu ve veri saklama gibi altyapıyı buluta taşıyorsanız, yine bulut mimarinizi belirledikten sonra, uygun entegrasyon seviyelerine, yönetim, yedekleme, izleme, güvenlik kurallarına karar vermeli, izlenecek metrik ve KPI’ları belirlemelisiniz, bulut uyumlu yönetişim adımlarınızı belirlemelisiniz. 

Yani buluta geçişte dikkat edilmesi gereken çok konu var, ve bu konularda çözümler ve yollar hazır. Fakat bence en çok dikkat edilmesi gereken konu, ekibinizde bulut agnostik yeni roller ve iş-tanımları oluşturmalı; “Bulut mimari”, “Bulut Güvenlik Uzmanı” gibi yeni yetkinlikleri ekibinize kazandırmalisiniz. Unutmayın; buluta her şeyi koyabiliriz ama “sorumluluk” buluta konulamaz; sorumluluk sahibi her zaman siz olmalısınız. 

10- Sizi en çok etkileyen ve insanların da ilham alacağını düşündüğünüz bir film önerisinde bulunur musunuz?

Lise öğrencisiyken izlediğim “Ölü Ozanlar Derneği / Dead Poets Society” filminden çok etkilenmiştim ve filmde geçen bazı fragman ve cümleleri hala hatırlarım. Film özet olarak, bir öğretmenin, ezberci zihniyeti ve kalıplaşmış düşünce şekillerini yıkarak, öğrencilerin kendi fikirlerini, duygu ve düşüncelerini ortaya koymalarını istiyor. Bize bir hayatımızın olduğunu gösteren, istediğimiz şeyler için uğraşmamız gerektiğini anlatan, özetle kendimizi bilmemiz gerekliliğini anlatan güzel bir film.

11- İşinizin yoğunluğu ve zorlukları muhtemelen çok fazladır. Tüm bunlardan arta kalan zamanınızda eğlenmek için neler yaparsınız?

Ailem en büyük neşe kaynağım, onlarla zaman geçirmek, ailecek tatile çıkmak beni çok rahatlatıyor. Basketbol, masa tenisi ve bilardo oynamayı da severim ama son yıllarda maalesef pek zaman ayıramıyorum.

12- Sizi çok etkileyen ve hayran olduğunuz bir isim verebilir misiniz? Neden bu isim?

Mustafa Kemal Atatürk. Sadece Cumhuriyetimizin kurucusu, ulu önderimiz olduğu için değil; ileri görüşlü olması, sabırlı ve disiplinli bir yapıya sahip olması, cesareti, kararlılığı, eğitimciliği, liderliği ve daha sayamadığım nice özelliklerine hayranlık duyuyorum.


0 Comments

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir